Multiple Skleroz yani kısa ve bilinen adıyla “MS”. Son yıllarda adı sıkça duyulsa da hakkında çok az doğru bilgi sahibi olunan bir hastalık. MS; bir merkezi sinir sistemi hastalığıdır ve kişilerde çift ya da bulanık görme, denge kaybı, kol ve bacaklarda güçsüzlük, kas gücü kaybı şeklinde kendini gösterir.
Benim kendisiyle tanışmam 2010 yılı eylül ayının son günleriydi. 26 yaşındaydım ve hayata dair bitmek bilmez planlarım vardı. Mesleğim tiyatro oyunculuğuydu ve çocukluğumdan beri hayalini kurduğum mesleği yapıyordum. Provamın olduğu sıradan günlerin birinin sabahına gözlerimi açtığımda, yaşamımın geri kalanını artık birlikte geçireceğim bir hastalığa sahiptim. Doktorumun tabiriyle bu, adının MS olduğunu öğrendiğim biriyle evlendirilmiş olmam gibi bir durumdu. Sağ kolda oluşan uyuşma ve karıncalanma ile birlikte gün içinde bedenimin sağ tarafını komple kaplayıp, duyu(his) kaybıyla beraber yaşamıma yerleşmişti artık. Sonrasında ise, uzun hastane serüvenleri, ilaçlar ve tedaviler… MS’ in belirtileri genellikle 24 saat sürüyor ve semptomlar gösteriyor ise, buna atak diyoruz. İlk olarak sağdan felç geçirmiştim ve atağım tam 6 ay sürmüştü. Bundan sonra da her yıl bir atak olmak üzere, 5 yılda toplamda 5 defa sağ tarafımdan felç geçirdim. Bu durum; sağ kol ve sağ bacağımdaki kaslarımı güçsüzleştirdi.(%75 oranında kas gücü kaybı). Ayrıca ciddi denge kayıpları yaşadım. Mesela o günlerde 50 metre yol yürümek benim için imkansız bir şeydi.
MS hastalığında ilk tedavi; kişinin kendini tanımasıdır. Eğer yaşamı gerçekten seviyorsanız MS’den 1-0 öndesiniz demektir(ki ben MS nedeniyle çok sevdiğim mesleğim oyunculuğu bırakmak zorunda kaldım.) MS üzerine yapılan çalışmalar arttıkça, buna bağlı olarak da yeni ilaçlar ve yöntemler gelişmektedir ancak ilaçlar tek başına çözüm olmuyor. Bu noktada tamamlayıcı ve geliştirici bir unsur olarak MS hastalarının hayatlarına sporu dahil etmeleri önem taşıyor. Normal bir insanın spora olan ihtiyacı ve ona katacağı değer 1 ise MS hastalarında bu, 2-3 kat fazladır. Benim de bu noktada pilates ile tanışmam MS doktorumun tavsiyesi ile oldu.
2019 yılında Yağmur hocamla pilatese ilk başladığımda kas gücüm %25,denge problemi ve bitmek bilmeyen omurga ağrılarına sahiptim. Haftada 2 gün düzenli bir şekilde Yağmur hocamın çalışma programına uyum sağlamaya çalıştım. Evet, bazen güçsüzlük nedeniyle çok zorlandım ama hayatta her zaman yaptığım gibi sınırlarımı zorladım. Çok kısa sürede omurga ağrılarım kayboldu. Bu beni daha da motive etti. Denge problemim düzeldi ve ilk doktor kontrolünde kas gücümün arttığını gördüm. Ayrıca tıpkı Ulu Önderimiz Atatürk’ünde dediği gibi; “Sağlam Kafa, Sağlam Vücutta Bulunur.” sözünün ne kadar değerli olduğunu anladım. Çünkü pilates tüm bunların yanında psikolojimi de olumlu yönde etkiledi. Tam 5 yıldır Yağmur hocamla pilatese düzenli bir şekilde devam ediyorum ve artık sağ kol ve bacak kas gücüm %90.Eskiden bir bardağı taşıyamayan ben, şimdi 15kg ağırlık taşıyabiliyorum. Dengem, sağlıklı bir insanla aynı ve hiçbir ağrım yok. Pilates ile neler yapabildiğimi görseniz gerçekten şaşırırsınız Şimdi sıra sizde, sizde başarabilirsiniz.
Teşekkürler Yağmur hocam , teşekkürler Focus and Flow ailesi…
03.02.2024
Kar ERİŞ ARMAOĞLU